Bir kuruluş hikayesi…
Bundan 13 yıl önce 9 Ekim’de Arkitera Mimarlık Merkezi kuruldu.
İşler nasıl olduysa çok kolay başlamıştı. Yeni mezun mimarlar “Biz mimarlık yapmayacağız ama para da kazanacağız!” diyerek yola çıkmışlardı. Yeni bir dünya keşfedilmişti, ilk de onlar keşfetmişti. “Online yayıncılık”a başlayalım dediler, Arkitera.com’a start verdiler. İyi de para getirdi bu site, getirdikçe de getirdi. Şirket 3 kişi derken 5 kişi, ardından 100 kişilik bir holding oldu.
Gel zaman git zaman Yönetim Kurulu, oldu mu sana “Para Basan”. Editörleri Koolhass’larla, Tshchumi’ler ile bir rakı sofrası kuracak kadar yakın olmuş iken hediyelerin, yatların, katların ardı arkası kesilmez olmuştu.
İşler o kadar yolundaydı ki patronları mesaiyi 12:00’da başlatmaya karar verdi. Bu kadarını da beklemeyen ekip “Arkitera’dan hiç beklemezdim” tepkisini verdi. Baktılar herkes çok mutlu, e sermaye de artıkça artıyor, şirketteki herkes de yemek yemeyi çok seviyor, gıda sektörüne girmeye karar verdiler. Büyük mimarlık ve gayrimenkul etkinliklerini yapmayı bırakıp büyük bir kebapçı açtılar. Kebapçının tasarımı için ise davetli bir mimarlık yarışması düzenlemeyi unutmadılar… Arkdayli, arçitayzır gibi sitelerin editörleri kebapçıda rezervasyon yaptırabilmek için hala sıra beklemekte….
Tabii ki Tam Olarak Böyle Olmadı!
Belki hikayeyi doğru anlatamamış olabiliriz. Dışardan böyle gözükse de, biz kuruluşumuzdan bu yana kaliteli fiziksel çevre için var gücüyle çalışan 20 kişilik bir ekibiz. Tabi bu süreçte bu ekipte yer alan herkes de bu emeğin bir parçası.
Evet 13 yıldır ARKIMEET, ArkiPARC dahil sayısız etkinliğe imza attık, mesleğin tüm aktörleriyle ve yapı sektörünün önde gelen firmalarıyla işbirliği yaptık, mimarlık camiasının en çok takip edilen yayını olmayı başardık.
Ama önümüzde çok uzun bir yol olduğuna inanıyoruz. Ziyaret etmemiz gereken daha birçok okul, tanımamız gereken nice fikir, ulaşmamız gereken milyonlarca insanlar olduğunu biliyoruz. Ama yorulmadık.
13 sayısı bazıları için uğursuz olabilir. Ama biz 13’ün #ugrunainaniyoruz ! Hep birlikte, mimarlığın Türkiye’de nitelikli bir şekilde uygulanacağı ve mimari kalitenin çağdaş ülkeler seviyesine geleceği nice 13 yıllara!
NOT: Birgün gerçekten çok zengin olursak, kebapçı fikri hala aklımızda!