ArkiPARC Gayrimenkul Buluşması’nın ön etkinliklerinden biri olan “Urbanite Kartal” toplantılarının ikincisi 14 Kasım günü Dumankaya Vizyon ev sahipliğinde yapıldı.
Toplantının moderatörlüğünü üstlenen Kentsel Strateji’den Sıla Akalp, dünya üzerinden örnekler ile başladığı sunumunda Kartal için “Strateji”, “Tasarım” ve “Yönetim” kavramları üzerinden tartışmayı başlattı.
Kartal’ın nasıl bir strateji ile gelişmesi gerektiği oturumunda söz alan Uğur Dumankaya, öncelikle Kartal’da büyüyen bir birey olarak gözlemlerini aktarmak istediğini, Kartal’ın belirtildiği vizyonda gelişeceğine inanmadığını belirtti. Kartal’ın ofis açısından riskli bir bölge olduğunu belirten Dumankaya, “Elbette bir gelişme olacak, sadece o vizyonun oluşması bile projeleri farklılaştırdı, ama ben burada doğan biri olarak şirketimin stratejisini buna göre yapmıyorum. Eğer finans merkezi ilan edilseydi farklı olabilirdi,” dedi.
Kartal’da yapılacak projenin değerinin artması için farklı niteliklerin ve stratejilerin oluşturması gerektiğine vurgu yapan Dumankaya, bu anlamda devletten gelecek sürdürülebilirlik kriterleri, yönetişim ilkeleri gibi zorlama ve teşviklerin buranın dinamiğini arttıracağını belirtti.
Strateji üretimi üzerine bir başka yorum da Hakan Gümüş’ten geldi. Gümüş eğer bir “Değer yaratmak” isteniyorsa sorulması gereken sorunun “Herhangi bir alandan ya da merkezi iş alanından farklı ne yapılabilir?” sorusu olduğunu belirtti. Gümüş iş alanlarında yaya dolaşımı konusuna vurgu yaparken, piyasadaki bölgesel rekabet ile ilgili fikirlerini izleyiciler ile paylaştı ve “Bir yanda Ataşehir yükselirken diğer yanda Kartal’ın bir değer olmasını istiyorsak bunun gibi ayırt edici özellikleri kullanmalıyız dedi,”
Aydan Bozkurt, bölgesel rekabetin varlığının gerçekliğini kabul ederken diğer yandan Ataşehir’in daha iyi bir örnek olmadığını, bu anlamda aslında daha iyi hiç bir iyi mia örneği bulunmadığını belirtti. Maslak’ta insanların bir binadan diğerine gitmek için ne gibi sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Bozkurt, bu anlamda yaşanabilir merkezi iş alanlarının önemine vurgu yaptı.
Urbanite Kartal toplantılarında tasarım sürecini yönlendiren mimarlık ofisi 1+1’den Ervin Garip, strateji ve tasarımın bir arada olarak stratejik tasarım şeklinde katkı sağlayabileceğini söyledi. “Akıllı binalar” adı altında yapılan binalar çevreye hizmet verebilecek kadar akıllı mı sorusundan yola çıkan Garip, hızlı gelişen bir bölge olarak Kartal’ın sorunlarına, Kartal için siluetin nereye gideceğinin belli olmadığını vurguladı ve yüksekllik, siluet, yaya bağlantıları gibi kavramların önemine değindi.
Kartal Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü İsmail Ökten, Kartal’daki gelişmelerin sanayinin çıkması ile geliştiğini ve parsellerin bu terkler ya da bazı parsellerin birleşmesi sonucu olduğunu söyledi. Ökten, yükseklik konusunda bir genel karar verilemeyeceğini fakat imar durumlarına göre bir öngörüm oluşabileceğini söyledi. Kartal bölgesinde 18. madde uygulaması yapamadıklarını belirten Ökten, Kartal’ın kentsel dönüşümü ilan edilmiş bir bölge olmadığını söyledi.
Kartal Nasıl Rekabet Eder?
Katılımcılar İstanbul genelindeki mimarlara yönelik sıkıntıların tespitinin Kartal’da uygulanacak proje için iyi bir analiz olacağı yönünde hem fikirlerini belirttikleri toplantıda, Kartal’ın en önemli artı değerlerinden biri de deniz ulaşımı olarak öne çıktı.
Bu anlamda metro ile yeni iskele ve çevresinin yaratacağı değer artışının farkının tartışıldığı oturumda, E-5’ın çok daha avantajlı konumda olduğu belirtildi.
Bu alanlarda nasıl proje geliştirilmeli sorusunun tartışıldığı bölümde söz alan Batuhan Tarkan, Türkiye’nin bir plan kültürüne sahip olmadığını, dolayısıyla en gerçekçi planın hedef olması gerektiği belirtti. Urbanite Kartal Projesi’nde de, TSKB tarafında yapılacak analiz çalışmasının, gerçek ticari eğilimleri saptamak adına çok değerli olduğunu çünkü biz de planlamanın “komşunun yaptığını yapmak” olarak algılandığı olarak değerlendirdi.
Urbanite Kartal toplantısının tamamını izlemek için http://www.arkitera.tv/video/53511767